Finalmouse UltralightX Phantom Lion inceleme
Ultralight fareler, bal peteği tasarımı, kavrama hissini artıran sonradan takılabilir gripler ve magnezyum kasa… Gurme oyuncuların küçük ama yenilikçi firması Finalmouse’un oyuncu ekipmanlarına olan katkılarında son perde ise karbon fiber gövdeli UltralightX modeli inceleme konuğumuz.
California-Irvine’da kurulmuş olan firma her ne kadar yüzlerce çalışana, milyarlarca dolar ciroya sahip olmasa da gurme oyun sektöründe çok ayrı bir yere sahip ve ürününü anlatmadan önce, biraz firmadan bahsetmek gerektiğini düşünüyorum zira UltralightX sadece “pahalı ve nadir bir mouse” değil ve bir mirası temsil ediyor.
Finalmouse ne yapar?
Finalmouse ortalama bir kullanıcının farkında olmadığı ancak günümüzde oyuncu ekipmanları anlamında trend olmuş pek çok teknolojinin çıkış noktası aynı zamanda. Mesela bal peteği tasarımının yaygınlaşmasında hepimiz Glorious’un (Model O, Model D) payının yadsınamaz olduğunu biliriz ancak neredeyse birebir uyarlanan bu tasarımın mucidi (TT Ventus demeyin, ne olur…) yine Finalmouse ve Ultralight ile Air58 modelleri de muhtemelen dünyanın en fazla taklit edilen fareleri aynı zamanda. Darmoshark M3’ten tutun da G-Wolves’a, HK Gaming’e kadar tasarımın peşinden giden uzun bir firma listemiz var.
2015 yılında Ultralight klasmanındaki farelerin temelini atan, birkaç yıl sonra Ultralight Phantom serisiyle bal peteği tasarımını bilinir kılan, Ultralight2 Cape Town ile bizi InfinitySkins (öncül mouse grip denilebilir ancak bunlar etli butlu yapıları sayesinde farenin tutuş alanını da artırabiliyordu) ile tanıştıran ve nihayet Starlight-12 ile dünyanın ilk magnezyum gövdeli faresini oyuncularla buluşturan Finalmouse’un son yıllardaki alametifarikalarından biri de batch bazında üretim yapması ve yeni bir batch’e geçtikten sonra eski modelleri tekrar üretmemesi. Aslında bunlar farklı modeller ortaya çıkartıyordu, öyle de olmalıydı ama bugün konumuz olan UltralightX modeli o kadar fazla sorunlarla piyasaya çıktı ki yeni batchlerin şimdilik sadece eski sorunları çözmekle ilgilendiğini söylemek mümkün.
Bizim incelediğimiz model de Batch 2 sınıfında ve UltralightX’in orta boyu diyebileceğimiz Lion ebadında. Batch 2 ne demek, birincisi ilk batch’in en sıkıntılı tarafı olan esneyen yan gövdeyi güçlendirmişler ve arka alt kısımdaki, kısa sürede kıl tüy ne varsa toplayan ve görevi bataryayı yerinde tutmak olan bant da elden geçmiş. Bu modelde maalesef arka taraftaki üst ve alt gövdelerin birleşim yerindeki sıkıntı devam etmekte. Önemli mi, 189$ verdikten sonra bunu görmek istemezdim elbette.
Tasarım detayları
UltralightX Lion, Starlight-12 Medium ile birebir aynı şekli ve aynı boyutları paylaşıyor. Finalmouse verilerinde genişliğin farklı gözükmesi sizi yanıltmasın, Finalmouse sadece ölçümün nereden yapılacağı ile ilgili fikrini değiştirmiş, o kadar. 121x62x37 mm ebadındaki fare Phantom (Mavi detaylar) ve Guardian (Altın rengi detaylar) olarak iki ana renk seçeneğine sahip olan ürün eğer elleriniz çok küçük değilse ve fingertip tutuşa sahip değilseniz herkese uygun denilebilir. Ben eğer eliniz çok küçükse her durumda Cheetah versiyonunu öneriyorum. Aynı şekilde eli çok büyük olan oyuncular da Tiger versiyonunu edinebilirler.
Cheetah modeli 31 gramdan başlarken, Lion modeli için 35 gram, Tiger modeli için ise 38 gramlık ağırlık verileri var ve elbette bir iki gram oynayabiliyor. Benim modelim 37 gram çıktı, örneğin. Söylemeye gerek yok, bu olağanüstü hafif demek. G502’nin dörtte biri ağırlıktan bahsediyoruz, haliyle çok ağır bir fareden buraya geçerseniz alışmanız zaman alabilir.
Finalmouse bu modelde olağanüstü bir batarya ömrü vadettiğinden herhangi bir RGB aydınlatma sunmuyor. Fare, mikro bağlantı adaptörü yerine şu anda 4K, yakın gelecekte ise 8K bağlantıyı destekleyecek olan bir dongle kullanıyor ve bunda aydınlatma mevcut. Ben farenin pil durumuna göre rengini değiştiren ayarını kullanıyorum ama sizin için birkaç seçenek daha var.
Finalmouse bu modelde mat/parlak arası çok hoş bir coating kullanmış. Yakın zamanda duyurulan ULX Pro Series “Tarık” modelinde tutuşu artıran bir kaplama kullanılmıştı mesela, ilk Ultralight Phantom’a benzeyen. Tecrübeyle sabit, yumuşak kaplamalar ve rubber destekler eninde sonunda aşınıyor ve farenizin façasını fena halde bozuyor. Haliyle, düz UltralightX’in kaplama (coating) yapısını her türlü tercih ederim.
Benim bu modelde en beğenmediğim yer, tekerlek. Tek parça polikarbonattan yapılan tekerlek oldukça ağır bir dönüş hissiyatına sahip ve maalesef tekerin üzerindeki kaplama parmağınızı yeterince destekleyemiyor. Eğer tutuşunuz bu tekeri parmak ucunuzla değil de alt kısmıyla çevirmenizi gerektiriyorsa patinaja hazırlıklı olun.
Üretim kalitesi
Peki farenin üretim kalitesi nasıl? Şimdi 189$’lık bir üründe her şey kusursuz olsun istediğinizi biliyorum ama bu sadece henüz Finalmouse dünyasına girmediğinizi gösteriyor. Ufak tefek sıkıntılar, bir üründe olup diğer üründe olmayan kalite kontrol sorunları her zaman olası ve firma bu açıdan 80lerdeki Alfa Romeo otomobilleri andırıyor.
Ben bu açıdan şanslı olan taraftayım. Benim aldığım üründe herhangi bir tıkırdama söz konusu değil ve M1+M2 tuşlarının salınımı kabul edilebilir seviyede, en azından sese neden olmuyorlar. Tabii karbon fiber sertliği değil esnekliği ve dayanıklılığı ile bilinen bir materyal, haliyle burada değerlendirme kriterlerimizi biraz değiştirmemiz gerek. UltralightX elinizde baskı yaptığınızda gasket mount klavye gibi esneyen bir fare, bu da son derece normal. Dedelerimiz gibi yumruğumuzla soğan kırma hareketi yapmadığımız sürece bir sıkıntı görünmüyor.
Teknik tarafta neler var?
Burası işin daha da güzelleştiği kısım. Bildiğiniz gibi Starlight-12 modeli firma tarafından Finalsensor denilen, elden geçirilmiş bir PixArt PAW 3370 sensörüne sahipti. UltralightX ise Pixart PAW 3395 kullanıyor ve bu sensör pek çok gelişime gebe, bunun başında da performans göstergeleri geliyor. Bu yazı yazıldığı sırada en güçlü ikinci sensör olan (Focus 30K/Pixart 3950’den sonra) 3395, 50G hızlanma ve 650IPS hız gibi, ışık hızında flick atanların bile sınırlarını zorlayamayacağı değerlerle geliyor. Aynı zamanda Motion Sync teknolojisi de farenizin güncel konumunu işletim sistemi ile sürekli olarak haberleşerek bildirdiğinden çok daha doğru bir izleme performansı sunmakta.
Finalmouse bu modelde bizi XPANEL ile de tanıştırdı. XPANEL basitçe web tabanlı bir sistem ve daha önceki Finalmouse modellerinin sahip olmadığı detay ayarları yapabilmenize olanak sağlıyor. Bunlar arasında DPI da var ve 3395 sensör her ne kadar 26000dpi hızı native olarak destekleyebilse de Finalmouse bu modelde 6400dpi limit koymuş. Daha üstüne kimsenin ihtiyaç duyacağını sanmıyorum. Burada bence sıkıntı dpi adımlarının halen 400-800-1600-3200-6400 seçenekleri ile sınırlı olması. Yani kısaca 1200dpi’a alıştıysanız, hayırlı işler.
Finalmouse bu modelde 4K kablosuz bağlantı seçeneği de sunuyor ve şu anda 8K bağlantı seçeneği için testler devam etmekte. Bu özellik geldiğinde bu incelemeyi de elbette güncelleriz. Ayrıca kabloyla da fareyi kullanabilmeniz mümkün.
Switcher konusu biraz karışık. Finalmouse işini garantiye almış ve senelerdir bildiğimiz, kendisini kanıtlamış bir light switch olan Omron D2FC-F-7N (OF) 20M mekanik switchleri tercih etmiş, tıpkı Starlight-12’de olduğu gibi. Bu açıdan ürün en büyük rakibi WLMouse BeastX’ten farklı bir yola gitmiş denilebilir. Bu switchlerin OF modelleri light ile medium arası bir çalışma sınıfına ait ve birazcık daha gürültülüler. Yine de Finalmouse’un eleştirilere gözünü kapatmadığını da ULX Pro Series “Tarık” modelinde bence çok daha başarılı olan Huano Transparent Blue Shell Pink Dot light switchlere seçmesinden anlayabiliriz. Lehim işleriyle aranız iyi midir veya değiştirmek ister misiniz bilmiyorum ama fare gerçekten çok hafif, bu yüzden Kailh GM4.0 gibi heavy switchere geçmenizi önermem.
Bu arada M1 ve M2 tuşlarının pre-travel ve post-travel mesafeleri hiç fena sayılmaz, en azından benim ürünümde bu şekilde. Yandaki fonksiyon tuşlarında da neredeyse hiç sünger hissiyatı yok ve konumları da gayet ergonomik.
Üründe kullanılan saf teflon skatezleri ise oldukça başarılı buldum. Starlight-12 hatta ilk Ultralight serisiyle aynı olan skatezler aşındığında yedek parça sıkıntısı çekmeniz olasılık dışı. Öyle ki Darmoshark M3 için üretilmiş olanları bile (Wraith de üretiyor) kullanabilirsiniz zira şekli birebir aynı. Benim cordura speed padimde yağ gibi kayan skatezler oldukça da etli butlu, öyle kısa sürede aşınmaları olasılık dışı.
Yazıyı elbette batarya ömrü ve wireless performansından bahsetmeden kapatmak olmaz. Finalmouse bu modelde 1K polling rate ile son derece uzun bir batarya ömrü vaat ediyor. Ben günlük kullanımda 2K polling rate ayarından devam ediyorum ve saat başına kaybım %2-3 civarında. Bu da 2K ayarlarla 40-50 saat arası bir değere tekabül ediyor ki gayet başarılı. 4K ve 8K da bu sürenin misliyle aşağı ineceğini hatırlatmaya gerek yok. Yani bir mucizeden bahsetmek güç.
Fare şarj olurken kullanılabiliyor demiştik. Bu konuda da işler yolunda zira Finalmouse’un 1.8m’lik Phantomcord kablosu son derece hafif ve başarılı. Şu denli hafif bir farede bile kabloyla bağlıymışız hissini vermemeyi başarıyor.
Kablosuz bağlantı konusu ise benzerini sadece Logitech’in GPX Superlight 2’sinde görebileceğiniz kadar iyi sonuçlarla geliyor. 1.1ms’lik click gecikmesi rahatlıkla sektör liderliği için yarışabilir. Yani bu konuda hiçbir problem gözükmüyor. Bluetooth bağlantı seçeneği ise sunulmuyor.
Sonuç
Finalmouse UltralightX müstesna bir ürün. Şimdiye kadar gördüğümüz, hatta şu an piyasada olan en pahalı fare değil ancak muhtemelen kısa sürede değeri en fazla artan fare olacak zira sınırlı üretim adetlerine sahip ve aynı model tekrar üretilmiyor Finalmouse’un anlayışına göre. Haliyle, bütçeniz yetiyorsa, böyle bir fareye ihtiyacınız varsa ve sorunsuz ürüne denk gelebilirseniz sizi çok mutlu edeceği kesin. Neticede oyun ekipmanları tarihinin karbon fiber devrimine tanıklık etmektesiniz.